Tedaviler

Diş Tedavileri

Yeni diş tedavi yöntemleri ile günümüzde birçok kişinin ağız ve diş sağlığının korunması ve hastalıkların tedavi edilmesi kolaylaşmıştır. Yaşam kalitesini ciddi şekilde düşüren sağlık problemlerinden olan ağız ve diş hastalıkları birçok kişini korkulu rüyasıdır. Ortaya çıkan diş ve diş eti problemlerine ilişkin vaktinde tedavi uygulanmadığında ise ilerleyen dönemde çok daha ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir ve hastaların diş kayıpları ile karşılaşmaları görülebilir.

Günümüzde yaygın olarak uygulanan ve en çok ihtiyaç duyulan diş tedavilerinden bazıları şunlardır:

  • Kanal Tedavisi
  • Diş Protezleri
  • Estetik Diş Hekimliği
  • İmplant
  • Çocuk Diş Hekimliği
  • Diş Eti Tedavisi
  • Çene ve Diş Cerrahisi
  • Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi
  • Konservatif Diş Tedavisi
  • Protetik Diş Tedavisi
  • Ortodonti vb.

Diş hekimliği kapsamında ağız boşluğunun dentisyonu ve oral mukozasının dışında başta maksillofasiyal bölge olmak üzere çevresindeki, ilişki dokular ve yapıların tüm rahatsızlıkları ve bozuklukları giderilmesi hedeflenmektedir. Diş hekimliği alanına giren her konuda uzman tedavilerden yararlanabilir, ağzı ve diş sağlığı problemlerinin birçoğundan kurtulabilirsiniz.  

Yaşam kalitenizi artırmak ve ağız ve diş sağlığınıza yönelik tüm problemlerinizden kurtulmak için diş tedavileri arasında yer alan tüm konularda kliniğimizi tercih edebilirsiniz. Gelişmiş klinik imkanlar ve alanında uzman diş hekimlerimizle tüm diş rahatsızlıklarınızda yanınızdayız.  

Çocuk Süt Dişi Tedavileri

Süt dişi tedavileri pedodonti kapsamında değerlendirilmektedir. Çocuk ağız ve diş sağlığı içinde yer alan önemli tedaviler arasında çocukların süt dişlerinden kaynaklı problemler de yer almaktadır. Diş ve diş eti problemleri erken yaşlardan itibaren hastaların yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyebilir. Sağlıklı bir ağız ve diş için erken yaşlardan itibaren koruyucu tedavi yöntemlerine başvurulması ve düzenli diş hekimi kontrollerinin de yapılması gerekecektir.

İlk süt dişleri genelde 6. ayda ortaya çıkar. 3 aylıktan 12 aylığa kadar bu süreç değişebilir. Süt dişlerinin çıkması 2,5 – 3 yaşlarında tamamlanır. Alt ve üst çenede 10’ar adet olmak üzer 20 adet süt dişi bulunmaktadır. Ancak bazı nedenlere bağlı olarak bu süt dişlerinde çeşitli problemler görülebilir. Bu kapsamda ilerleyen dönemde daha büyük sorunların görülmemesi için ilk diş çıkmasından sonraki 6 ay içinde ilk doktor muayenesinin yapılması gerekecektir.

Pedodonti kapsamında çocuklarda en çok uygulanan ve ihtiyaç duyulan tedavi yöntemlerinden bazıları şunlardır:

  • Süt dişi ve genç sürekli dişler için dolgu uygulamaları.
  • Kanal tedavileri ve ampütasyon.
  • Çekilen dişleri yerine yapılan yer tutucu ve çocuk protezleri.
  • Koruyucu ve önleyici ortodontik tedaviler.
  • Travmaya bağlı tedavi uygulamaları.
  • Çürük oluşumunu önleyen fluorid verniği, fissür örtücü gibi uygulamalar vb.

Çocuklarda diş sağlığının korunmasına yönelik önemli birçok tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Çocuk süt dişlerinin ihmal edilmesi ilerleyen dönemde ciddi sorunlara neden olabilir. Özellikle alttan gelen dişlerin sağlıklı çıkması ve olası ufak problemlerin erkenden tedavi edilmesi için kliniğimizden profesyonel çocuk diş hekimliği tedavilerini alabilir ve çocuğunuzun ilk diş muayenesini güvenle yaptırabilirsiniz.

Çocuk Süt Dişi Dolgu

Süt dişi dolgu malzemeleri günümüzde gelişen diş hekimliği teknolojileri sayesinde çok daha verimli sonuçlar vermeye başlamıştır. Bu sayede çocuklarda ‘’dişçi korkusu’’ oluşmasını engelleyen basit ve güvenli yöntemler ile diş tedavileri uygulanabilmektedir. Çocuklarda sadece süt dişleri için değil, normal dişlerde de dolgu tedavileri uygulanabilmektedir.

Farklı birçok nedene bağlı olarak çocuklarda oluşan diş çürüklerine yönelik duruma göre kalıcı ya da geçici dolgu tedavileri yapılabilir. Muhtelif durumlarda diş dolgu ile tedavi edilemeyecek halde olabilir. Bu tür durumlarda ise dişi çekmek yerine ‘’cap’’ ile örtülerek bir süre daha dişin kalması sağlanabilir. Çocuklara özel olarak geliştirilen diş hekimliği yöntemleri ile dolgu tedavileri çok daha başarılı sonuçlar vermektedir.

Çocukların dişçi korkusunu yenmesi ve korku oluşmaması ve tedavileri kabul etmelerine yönelik diş hekimliğinde birçok yeni yöntem de uygulanmaktadır. Bu yöntemler arasında renkli dolgular önemli bir yer tutmaktadır. Çocuklar normal veya süt dişleri için dolgu gerektiren her konuda kliniğimiz uzmanlarını tercih ederek çocuklarınızın çok daha sağlıklı dişlere kavuşmalarını sağlayabilirsiniz.  

Kompomer Dolgu

Kompomer dolgu uygulaması günümüzde yaygın bir diş hekimliği tedavisidir. Çocuklar yapılan dolgular bu adla anılmaktadır. Söz konusu dolgu maddesi sadece süt dişlerine uygun olarak geliştirilmiştir. Bu sayede süt dişlerinde herhangi bir şekilde dolgu ihtiyacı oluşması halinde en başarılı sonuçları verecek güvenilir kompomer dolgu tedavisi uygulanmaktadır. Kompomer dolguların bir diğer önemli özelliği ise flour salınımı yapmasıdır. Süt dişlerine göre farklı şekillerde endodontik tedaviler uygulanabilmektedir.

Kompomer kullanımına bakıldığında ise kısaca şu tür işlemler için tercih edildiği görülmektedir:

  • Sınıf II ve V kavitelerin restorasyonunda,
  • Fissür sealant olarak,
  • Ortodontik bandların yapıştırılmasında vb.

Süt dişlerinde restotatif materyal seçimi kapsamında kompomer önemli bir yer tutmaktadır. Söz konusu tedaviler genelde diş pulpasının etkilenme derecesine bağlı olarak düşünülebilir. Süt dişlerinin restorasyonunda ve daima dişlerde class 3 ve 5 kavitelerde kullanımı endike olan dolgu materyali olarak diş hekimliğinde günümüzde önemli bir rol üstlenmektedir.

Flor salınımı yapması ve kullanımı açısından özellikle aplikatör bir tabanca ile kullanımı bu yöntemin sahip olduğu en büyük avantajlardan biridir. Diş tedavilerine yönelik kompomer uygulamasına ihtiyaç duyulduğunda kliniğimizi tercih ederek tedaviden en başarılı sonuçların alınması mümkündür. Günümüzde süt dişlerinin tedavilerinde kompomer uygulamalarına sıklıkla başvurulmaktadır.

Çocuk Kanal Tedavisi

Çocuğa kanal tedavisi yaptıranlar bu uygulama sonrasında iyi sonuçlar almaktadır. Çocuklarda kanal tedavisinin gerekliliği ve sonuçlarını anlamak için ilk olarak kanal tedavilerini anlamak gerekecektir. Endodonti kapsamında yer alan kanal tedavisi kapsamında, dişe canlılık kazandıran dokular, dişim merkezindeki boşlukta yer alan ve pulpa adı verilen damar ve sinirlerden oluşmaktadır. Uyumsuz restorasyonlar, eski dolguların etrafında meydana gelen çürükler, kaza sonucu sinir ve damar dokusunun canlılığını yitirmesi sonucu enfeksiyon sorunları görülebilir. Bu tür durumlarda özellikle dişlerde ağrı, apse, yüzde şişme gibi sorunlar görülebilir. Kanal tedavisi ise ortaya çıkan bu tip problemlerde uygulanmaktadır.

Endodontik tedaviler pulpadaki damar ve sinirlerin uzaklaştırılması, pulpa boşluğunun dezenfekte edilmesi ve kanalların genişletilerek uygun doldu malzemeleri ile doldurulması aşamasından oluşmaktadır. Zaman zaman ağrılı dişlerin çekilmesine gerek kalmadan dişlerin tedavisi bu tür yöntemler ile sağlanabilmektedir.

Çocuklarda ise kanal tedavisi yine benzer nedenlere bağlı olarak yapılacaktır. Dişin içindeki çürük dokular temizlendikten sonra enfeksiyon olan kanal kısmına ulaşılır. Ardından mikroorganizamaların olduğu ölü doku uzaklaştırılır. Kanalların temizlenmesi ve uygun hale gelmesinin ardından çocuklara uygun dolgu malzemeleri ile dişin içi doldurulmaktadır.

Çocuklarda dolgu tedavilerinin yapılması yetişkinlere göre çok daha uzmanlık gerektirecektir. Sağlıklı dişlere kavuşmak ve çocukların diş problemlerinden en kısa sürede kurtulmalarını sağlamak için kliniğimizi ziyaret edebilir ve en kısa sürede başarılı diş tedavileri ile çocuklarınızın eski sağlığına kavuşmasını sağlayabilirsiniz.

Süt Dişi Kanal Tedavisi

Süt dişi kanal tedavisi sonrası ağrı ve diğer problemlerin oluşmaması için işlemin uzman ve deneyim sahibi hekimlerce uygun klinik ortamında yapılması gerekir. Süt dişine kanal tedavisi uygulamalarına birçok farklı nedene bağlı olarak başvurulabilir. Çocukların yetişkinler göre çok daha hassas olmaları nedeniyle doğru metotlar ve araçlarla süt dişlerine kanal tedavisinin yapılması gerekecektir.

Süt dişlerine kanal tedavisi kısaca şu tür durumlarda yapılabilir:

  • Kök pulpasının akut ya da kronik ve geri dönüşümsüz enflamasyonunda,
  • Kök pulpasında parsiyel veya total nekrotik durumlarda vb.

Klinik olarak hastalarda tespit edilen endikasyonlara göre spontane veya etkene bağlı olmayan ağrıların görülmesi, söz konusu ağrının pulsatif karaktere sahip olması, dikey perküsyona hassasiyet varlığı gibi unsurlar yer almaktadır.

Süt dişi kanal tedavisinde işlem basamakları genelde 8 adımdan oluşan bir süreci kapsar. İşlem basamaklarına bakıldığında ilk sırada dişin anestezisinin ve izolasyonunun sağlanması gerekecektir. Ardından endodontik giriş kavitesinin hazırlanması aşaması takip edilir. Sonrasında ise kanal pulpasının çıkarılması, kanal çalışma boyu tespiti, kök kanallarının mekanik hazırlığı ve yıkanması ve doldurulması işlemleri yapılır. Son aşamada ise final restorasyon uygulanması ile süt dişi kanal tedavisi tamamlanabilir. Hastalara ve tercih edilecek tedavi yöntemlerine göre süreç farklılık gösterebilir.

Süt Dişi Çekimi

Süt dişi çekimi sonrası yeni dişlerin sağlıklı şekilde çıkması ve hastalarda en az hasarın oluşması için diş hekimi kontrolü ve tedavisi önemlidir. Süt dişleri genelde 6 ila 8 yaş arasında değişmeye ve kalıcı dişlere yerini bırakmaya başlar. Diş değişimi 12 yaşına kadar bu kapsamda devam etmektedir. Süt dişleri alttan gelen kalıcı dişin kökünü eritmesi sonucu sallanmaya başar ve çoğu zaman kendiliğinden düşerler. Bazı hastalarda ise süt dişlerinin kendiliğinden düşmediği görülmektedir. Alttan gelen diş ise farklı yeden görünebilir. Bu durumda ise süt dişinin çekilerek kalıcı dişe uygun alanın sağlanması gerekecektir.

Çocukların ilk diş hekimliği deneyimleri oldukça önemlidir. Hayat boyu diş hekimi fobisinin oluşmaması adına özellikle diş çekimi gibi uygulamalarda doğru diş hekimi ve klinikleri tercih etmeniz gerekecektir. Süt dişleri her ne kadar kendiliğinden sallanarak düşse bile bazı durumlarda düşmeden kalıcı dişlerin uygulayacağı baskı ile çocuklarda ciddi sağlık sorunları ortaya çıkabilir.

Süt dişinin çekimini gerektirecek durumlarda uzman kliniğimizi tercih ederek çocuklarda korku ve travmalar oluşmadan kolay yöntemlerle diş çekimi gerçekleştirilebilmektedir. Erken yaşlardan itibaren çocukların süt dişlerine yönelik tedavilere başvurulması halinde ilerleyen zamanlarda alttan gelen kalıcı dişlerin sağlam şekilde çıkması ve ağız ve diş sağlığının korunması sağlanmaktadır.

Diş Beyazlatma

Kalıcı diş beyazlatma uygulamalarında klinik yöntemler tercih edilmesi halinde farklı metotlar izlenebilir. Normalde ideal bir diş beyazlığına sahip olmak zor değildir. Günlük diş bakım rutinlerine dikkate ederek ve zararlı alışkanlıklardan da uzak durarak beyaz dişlere sahip olabilirsiniz. Ancak çoğu durumda diş beyazlatma uygulamalarına ihtiyaç duyulmaktadır.

Diş beyazlatma tedavilerinde günümüzde genelde iki farklı yöntem uygulanmaktadır. Bunlar office bleaching ve home bleaching yöntemleridir. Ofis ve ev tipi diş beyazlatma uygulamaları diş hekiminiz tarafından size yapılacak öneriler takip edilerek uygulanmalıdır. Klinik ortamında veya evlerde uygun araçlar kullanılarak diş beyazlatma (bleaching) tedavileri yapılabilir.

  • Ev Tipi Beyazlatma (Home Bleaching): Ev tipi beyazlatma işleminde kişiye özel ölçüm ve analizler sonrasında hazırlanan plaklar, gün içinde takılarak uygulanır. Hekim tarafından bu plakların ne kadar süre ve nasıl uygulanacağı tarif edilecektir. Genelde plakların takılması birkaç saat sürer. Bu yöntemin avantajı ise klinik ortamı dışında hastaların kendilerinin de uygulayabiliyor olmasıdır.
  • Ofis Tipi Diş Beyazlatma (Office Bleaching): Ofis tipi beyazlatmada ise kliniklerde diş hekimi tarafından işlem yapılır. Çok daha hızlı ve etkili bir diş beyazlatma yöntemidir. Diş etleri koruyucu maddeler ile izole edildikten sonra yüksek konsantrasyondaki diş beyazlatma kimyasal ajanlar uygulanmaktadır.

Bleaching yöntemleri sonrasında dişlerde ilerleyen dönemde gerekli bakım rutinlerinin yine ihmal edilmesi halinde sararma gibi problemler ortaya çıkacaktır. Bu nedenle dişlerde doğal rengin kaybolmaması ve çok daha sağlıklı olması için düzenli bakım rutinlerine mutlaka dikkat edilmesi gerekecektir.

Diş Çekimi

Çürük diş çekimi diş hekimliğinde en son başvurular yöntemler arasında yer almaktadır. Hastaların kendi dişlerini kaybetmeleri diş hekimliğinde temel hedeflerden biridir. Dişlerin kurtarılma olasılığı her zaman değerlendirilir. Ancak bazı durumlarda dişlerin çekilmesi bir zorunluluk haline gelmektedir.

Diş hekimi tarafından lokal, genel, intravenöz anestezi ya da bir kombinasyonu ile hızlı bir şekilde gerçekleştirilebilen bir ayakta tedavi prosedürü olan diş çekimi, farklı nedenlere bağlı olarak yapılabilir. Diş çürükleri, dişte kırılma, dişlerde görülen diğer hasarlar ve kanal tedavisi ve dolgu işlemleri gibi tedavilerin uygulanmadığı durumlarda dişlerin çekilmesi gerekecektir.

Diş çekimi her yaşta gerekebilir. Çocuklarda düşmeyen süt dişlerinin çekimi de yaygın olarak başvurulan yöntemler arasında yer almaktadır. Diş çekiminde klinik imkanları ve hekim uzmanlığı son derece önemlidir. Diş çekimi sonrasında eksik dişlerin yerine protez uygulamaları ve implant tedavileri gibi yöntemlere de başvurulması gerekecektir.

Diş çekimini gerektiren durumların ortaya çıkması halinde doğru tedavi yöntemleri uygulanarak hastaların en iyi sonuçları almaları sağlanmaktadır. Dişlerin kurtarılmadığı durumlarda başarılı diş çekimi tedavisi ile hastaların en konforlu şekilde sorun yaratan dişlerinden kurtarılması ve kayıp dişlerin yerine uygun tedavilerin uygulanmasını sağlıyoruz.

Diş Dolgusu

Kanal tedavisi diş dolgusu süreçlerinin başarılı şekilde tamamlanması için hastaların genel sağlık durumları ve ortaya çıkan rahatsızlığın boyutları son derece önemlidir. Özellikle ağız içindeki diş kaybının önüne geçmek hem de sağlıklı ve estetik açıdan dişlerin ideal biçimde olmasını sağlamak için dolgu tedavilerine ihtiyaç duyulacaktır. Diş dolgusu, çürüyen dişlerin ya da kırılan veya çatlak dişlerin farklı uygun dolgu materyalleri ile restore edilmesi işlemini ifade etmektedir.

Madde kaybına uğrayan dişler zaman içinde fonksiyonlarını yerine getiremez. Bu fonksiyonların yerine getirilmesinin sağlanması için dolgu uygulamalarına başvurulmaktadır. Çürük doku ilerlemeden uygulanan bu yöntemler ile dişin tamamen kaybedilmesinin önüne geçilmesi mümkündür. Günümüzde birçok farklı diş dolgu çeşidi bulunmaktadır. Dolgu tedavisinde en sık uygulanan yöntemlerden bazıları kısaca şunlardır:

  • Estetik Diş Dolgusu (Beyaz Dolgu, Porselen Dolgu vb.)
  • Amalgam Dolgular
  • Kompozit Dolgular vb.

Diş hekimliği kapsamında uygulanan tüm dolgu çeşitleri kendi içinde farklı işlevsel özelliklere ve yöntemlere sahiptir. Dolgu tedavisi benzer amaçlar için ve belirli durumlarda uygulanır. Kurtarılma şansı bulunan dişlerin tedavisinde en iyi dolgu çeşitleri ve tedavi yöntemlerini tercih etmek için kliniğimizi ziyaret edebilir ve kaliteli dolgu malzemeleri ve dolgu tedavisi ile çok daha sağlıklı dişlere kavuşabilirsiniz.

Kompozit Dolgu

Estetik kompozit dolgu günümüzde diş dolgu tedavilerinde en sık tercih edilen yöntemler arsında yer almaktadır. Diğer dolgu uygulamalarında olduğu gibi kompozit dolguların da dişlerde çürüme, çatlak ya da kırık gibi durumların ortaya çıkması halinde uygulandığı görülmektedir. Diş yapısında oluşacak bozulmalar ve fonksiyon kaybının bu dolgu yöntemleri ile tedavi edilmesi hedeflenmektedir. Tedavi sırasında dişin çürümüş ya da zarar görmüş kısmı çıkarılarak temizlenir. Ardından dişlere özel adevizler uygulanarak kompozit dolu yerleştirilmektedir.

Kompozit dolgu tedavisi aynı zamanda estetik açısından da başarılı sonuçlar vermektedir. Reçine dolgular olarak bilinen kompozit dolgu, farklı kimyasal bileşenlerin dışında seramik kullanılarak üretilmektedir. Söz konusu dolgular ile hastaların ısırma ve çiğneme becerilerinin güçlendirilmesi hedeflenmektedir. Özellikle azı dişlerde rahatlıkla kullanılabilmesiyle de kompozit dolgulara sıklıkla başvurulmaktadır.

Kompozit dolguların ayrıca dişlerle aynı renk ile üretilmesiyle de ön dişlerde kullanımına da rastlanmaktadır. Kompozit dolgu uygulamalarının hem fiyat hem de performans açısından sahip olduğu avantajlar bu tedavi yönteminin diş hekimliğinde yaygın şekilde başvurulduğu görülmektedir.

Dolgu tedavilerinde kompozit dolguların uygulamasında ise benzer yöntemler izlenir. Kompozit dolgu işlemleri öncesinde bazı inlemeler yapılmalıdır. Özellikle dolgu yapılacak dişteki çürükler araştırılır. Dolgu yapılacak alanda çürük olması halinde ilk olarak çürüğün temizlenmesi gerekecektir. Çoğu zaman lokal anestezi ile yapılan işlemler, yüzeysel uygulamalarda anesteziye gerek duyulmadan yapılabilmektedir. Mevcut dişlerin doğal yapısına göre kompozit dolguların yerleştirilmesi işlemleri yapılmaktadır.

Amalgam Dolgu Söküm

Amalgam dolgu sökümü sonrası hastaların eski sağlıklarına kısa sürede kavuşmaları için sürecin uzman diş hekimi tarafından takip edilmesi gerekecektir. Oldukça uzun bir süredir diş hekimliğinde kullanılan bir dolgu yöntemi olan amalgam dolgu, diğer adıyla gümüş dolgu olarak bilinmektedir. Cıvanın herhangi bir başka metal ile birleşimi sonucu ortaya bileşimidir. Demir haricindeki hemen hemen tüm metaller cıva ile birleşerek amalgam oluşturabilir. Sahip olduğu içeriği sayesinde son derece dayanıklı bir dolgu malzemesi olarak diş hekimliği alanında tercih edilmektedir.

Amalgam dolgular yaklaşık olarak 150 yılı bulan bir süreçte sürekli olarak geliştirilerek günümüzde de kullanılmaktadır. Dişlerin korunması ve diş kayıplarının önüne geçilmesi açısından amalgam dolguların başarısı birçok yönden öne çıkmaktadır.

Amalgam dolgular güçlü olmasına karşın zaman zaman bazı zararlara da yol açabilir. Özellikle yanlış uygulamalar veya diğer etkenler bu zararlarda etkilidir. Kalıcılığı yüksek olsa bile son dönemde zararları nedeniyle amalgam dolgu kullanımı tercih edilmemeye başlamıştır. İçindeki civa nedeniyle insan sağlığına zararları olduğu görülmektedir. Toksik etkilere neden olması nedeniyle sökümü gerekebilir.

Amalgam dolgunun sökümü sırasında çıkan parçalara ve gaz yayılımına dikkat edilmelidir. İşlem öncesinde çeşitli bazı önlemlerin alınması ve başarılı şekilde amalgam dolguların sökümünün yapılması gerekecektir.

Diş Kaplama

Tek diş kaplama veya tüm dişlerin kaplama yapılması mümkündür. Diş kaplama tedavilerinde birden fazla yöntem bulunmaktadır. Dişlerde çürük veya dolgu yapılamaması durumunda dişlerde kaplama uygulamalarına başvurulması mümkündür. Diş kaplama tedavilerinde günümüzde birçok farklı yöntem uygulanmaktadır. Diş kaplama tedavisinde yaygın olarak tercih edilen çeşitleri kısaca şunlardır:

  • Zirkonyum Diş Kaplama
  • Laminate Veneer Diş Kaplama
  • Empress Diş Kaplama

Hastalar özellikle ön dişler söz konusu olduğunda estetik kaplama yöntemleri tercih edilmektedir. Ön dişlerde meydana gelen çeşitli hasarlara yönelik kaplama tedavileri arasından en doğru seçimlerin yapılması gerekmektedir.

Zirkonyum kaplama tedavilerinde özellikle hastaların doğal diş renginde ve fark edilemeyecek kadar doğal dişlere yakın bir kaplama uygulaması yapılabilmektedir. Gülüş tasarımı kapsamında da tercih edilen bu yöntemler hastaların genel sağlık durumları, beklentileri ve diğer unsurlara göre belirlenmektedir.

Diş kaplama tedavilerinde hastaların durumlarına göre en iyi yöntem tercih edilerek uzun vadede estetik ve sağlıklı diş yapısına kavuşulması sağlanmaktadır. Özellikle gülüş tasarımı ve estetik diş hekimliği kapsamında diş kaplama tedavilerine yaygın olarak başvurulmaktadır.

Porselen Diş Kaplama

Porselen diş öncesi – sonrası faydalar incelendiğinde dişlerde başarılı sonuçlar alındığı görülmektedir. Diş kaplama uygulamalarında porselen tercih edilmesiyle gerçekleştirilen tedavi yöntemi olarak porselen diş kaplama günümüzde diş hekimliğinde yaygın olarak tercih edilen yöntemler arasında yer almaktadır. Porselen, beyazlığını yapımında kullanılan ham maddeden almaktadır. İçeriğinde metal bulunmaması da bu kaplama yönteminin tercih edilmesinde zaman zaman etkili olan bir unsurdur.

Diş kaplama uygulamalarında porselen tercih edilmesi çok daha doğal bir görünüme sahip olması nedeniyle yaygın şekilde tercih edilmektedir. Porselen kaplamanın temel hedefi diş kaybı yaşayan ya da dişlerde sararma gibi problemler görülen kişilerin estetik açıdan çok daha sağlıklı bir görünüme sahip dişlere kavuşmaları sağlanmaktadır.

Porselen diş kaplama işlemlerinde ilk olarak dişler kaplamanın kalınlığına uygun şekilde törpülenmektedir. Ardından törpüleme sonrasında dişlerin kalıbı alınarak bu kalıba uygun şekilde kaplamlar üretilir. 1 – 2 haftalık süre sonunda hazırlanan kaplamalar uzman diş hekimi tarafından profesyonel klinik ortamında hastalara başarılı şekilde uygulanmaktadır.

Dişlere porselen kaplama uygulanmasının ardından işlem sonrası hastaların doğru bakım yöntemlerini uygulaması gerekecektir. Düzenli diş bakımı yapılarak porselen kaplama sonrasında uzun yıllar en verimli şekilde fayda sağlanır. Günümüzde porselen diş kaplama uygulamaları sahip olduğu pek çok avantaj sayesinde yaygın olarak tercih edilmektedir.

Zirkonyum Diş Kaplama

Zirkonyum diş yaptıranlar uzun vadede elde ettikleri faydalar ile uygulamadan memnun kalmaktadır. Genelde diş kaplamalarında porselen uygulamalara başvurulsa da farklı materyaller kullanılarak da diş kaplama tedavileri günümüzde tercih edilebilmektedir. Diş kaplamaları metal destekli ve metal desteksiz olarak iki farklı başlık altında incelenmektedir. Zirkonyum diş kaplaması ise metal desteksiz diş kaplamaları arasında yer alan uygulamalardan biridir.

Zirkonyum diş kaplaması ışık geçirgenliği sayesinde metal destekli kaplamalara nazaran diş etlerinde koyu bir renk oluşumunu ve ileride metal kaplamalarda görülen sorunların oluşmamasını sağlamasıyla avantajlıdır. Zirkonyum diş kaplaması doğal görünümlü olmasıyla doğal dişlere en yakın uygulamalardan biri olarak da estetik açıdan beklentileri karşılamaktadır.

Uzun ömürlü bir diş kaplama yöntemi olması ve metal içermemesi de zirkonyum diş kaplamasını öne çıkaran özellikler arasında yer almaktadır. Ana dişler ile en uyumlu ve dayanıklı diş kaplama uygulamalarından biri olarak günümüzde diş hekimliğinde yaygın olarak zirkonyum uygulamalarına başvurulmaktadır.

Zirkonyum diş kaplama başta olmak üzere diş kaplama tedavilerinde hastaların ihtiyaç duyduğu tüm yöntemler geniş klinik imkanlarımızla ve uzman diş hekimi tarafından başarılı şekilde uygulanmaktadır. Hastaların genel sağlık durumu ve beklentileri dikkate alınarak en doğal görünümlü diş kaplama tedavisi olarak zirkonyum diş kaplama uygulamalarına başvurulabilmektedir.

Metal Diş Kaplama

Metal destekli porselen avantajları günümüzde birçok kişi tarafından bu diş kaplama tedavisinin tercih edilmesini sağlamaktadır. Diş hekimliğinde kullanılmak üzere üretilen muhtelif metal alaşımlarının porselen altına altyapı olarak kullanılan kaplama türü olarak birçok kişi için tercih edilmektedir. Söz konusu metaller diş ve diş eti dokularıyla uyumlu oldukça daha dayanıklı standart metal alaşımları tercih edilmektedir. Özellikle uzun dişsiz alanlarda köprü olarak kullanılabilmesi ve sağlamlığı ile metal destekli porselen dişlerin ön plana çıktığı görülmektedir.

İki dişten fazla boşluğun olması durumunda köprü planlamasında metal destekli porselenlerin tercih edilmesi mümkündür Uzun süre direnci koruyabilmesi de önemli bir özelliği olarak değerlendirilebilir.

hasar gören dişlerin koruması amacıyla uygulanan metal altyapılı uygulamalar, yüksek sıcaklıklarda kaynaştırılan porselenden mamül kaplaması olarak uygulanır. Metal, dişin ihtiyaç duyduğu dayanıklı ve stabiliteyi, beyaz renkli porselen ise iyi bir estetik görünüm elde edilmesi sağlanır. Estetik diş hekimliği uygulamalarında yaygın olarak tercih edilen uygulamalar hastaların diş kayıplarının önlenmesi ve dişlerin hem estetik açıdan hem de fonksiyonel olarak daha iyi kullanımı açısından metal destekli diş kaplamalarına başvurulması gerekecektir. Diş tedavileri arasında önemli bir yer tutan diş kaplama uygulamaları arasından doğru seçimi yapmak için uzman diş hekimine başvurulması gerekmektedir.

Diş Temizliği

Diş lekesi temizleme diş hekimi uygulamaları arasında en sık tercih edilen yöntemler arasında yer almaktadır. Günümüzde diş hekimliğinde yaşanan gelişmeler sonrasında birçok farklı yöntemle diş temizleme işlemleri yapılabilmektedir. Hastaların genel sağlık durumları ve beklentilerine göre diş temizleme işlemlerini yaptırmaları mümkündür.

Diş temizliğinde genelde ultrosonik ve periodontal aletler kullanılarak en etkili sonuçlar alınabilmektedir. Söz konusu uygulamalarda büyük tartar parçaları ilgili aletlerin titreşimi aracılığıyla gevşetilerek parçalanmaktadır. Sonrasında ise bunların temizlenmesi için hava ve su püskürtme işlemleri yapılmaktadır. Hastanın tükürmesiyle bu parçalar ağızdan uzaklaştırılır.

Uzman diş hekimi tarafından ağız içinde oluşan plak ve tartarların diş yapısına zarara vermeden özel aletlerle hassas bir şekilde kazınması sağlanır. Diş hekiminin kullandığı diş taşı temizleme aletlerini titreşim yoluyla plak ve tartarları parçalayarak bölgeden uzaklaştırılması sağlanmaktadır. Günümüzde diş temizleme ve beyazlatma işlemlerinde birçok farklı yöntem tercih edilebilmektedir.

Düzenli diş bakım rutinleri uygulayan ve günlük tüketim alışkanlıklarına dikkat eden bireylerde diş temizliğini gerektirecek durumların ortaya çıkmasının da önüne geçilebilir. Çoğu zaman diş temizliğinde ultrasonik cihazların kullanıldığı görülmektedir. Dişlerde meydana gelen birçok sorunun temizleme yöntemleri ile uzaklaştırılması ve diş sağlığının korunması mümkündür. Diş temizleme işlemleri sonrasında ayrıca hastaların estetik açıdan da daha iyi bir görünüme kavuşmaları sağlanabilir. Kişinin daha özgüvenli hissetmesi ve yeme içme fonksiyonlarını daha iyi yerine getirmesi açısından diş temizleme uygulamalarına başvurulması gerekmektedir.  

Diş Taşı Temizliği

Evde diş taşı temizliği yöntemleri kısa vadede nispeten etkili olsa da diş taşının tamamen temizlenmesi için uzman bir hekime başvurulması gerekecektir. Diş taşı, diş yüzeyinde biriken plakların temizlenmemesi sonucu sertleşerek taş haline gelmesiyle oluşan bir diş problemi olarak tanımlanmaktadır. Diş yüzeyini kaplayan plak, gıda artıkları ve bakterilerden oluşan bu unsurlar dişlere zarar vermektedir. Düzenli olarak dişlerini fırçalayan kişilerde daha seyrek görülse de zaman içinde farklı nedenlere bağlı olarak görülebilir. Tartar olarak bilinen diş taşına dönüşen bu unsurların vaktinde temizlenmesi gerekecektir.

Hastaların yaşam kalitesinin düşmesine neden olan diş taşının klinik ortamında ve uzman bir hekim tarafından temizlenmesi önemlidir. Diş taşı temizliğinde çoğu zaman özel el aletleri ve ultrasonik bazı cihazlar kullanılır. Diş yüzeyinden uzaklaştırılan bu unsurlar kısa sürede hastaların sağlıklı ve temiz dişlere kavuşmalarını sağlamaktadır. Plak ve diş taşlarının ağızdan uzaklaştırılmasının ardından özel cila maddeleri ve fırçalarla diş yüzeyi cilalanarak çok daha estetik bir görünüm elde edilmesi de sağlanmaktadır.

Diş temizliği çoğu zaman tartarların derinliğine ve miktarına göre değişmektedir. Diş hekimi tarafından sadece bu taşların temizliği yapılmaz. Aynı zamanda ağız içi bakımı da yapılmaktadır. Ortalama 25 – 30 dakikalık bir süre içinde diş taşı temizliği yapılsa da bu süreler birçok farklı etkene bağlı olarak uzayabilir. Diş taşı temizliği sonrasında hastaların günlük alışkanlıklarında da bazı unsurlara dikkat etmeleri gerekmektedir.

Detertraj

Detertraj sonrası dikkat edilmesi gerekenler ile bu işlem sonrasında en verimli sonuçlar elde edilebilmektedir. Detertraj ya da bilinen adıyla diş taşı temizliği birçok kişinin günümüzde karşılaşmak istediği en son durumlardan biridir. Diş taşı oluşumlarını temizlemek için uygulanan bu yöntem, diş sağlığının korunması ve uzun vadede dişlerde meydana gelecek birçok sorunun önlenmesi açısından son derede önemli bir yöntemdir.

Uzmanlar tarafından detertraj uygulamalarının her 6 ayda bir uygulanması gerektiği önerilmektedir. Söz konusu tedavi yöntemi çoğu zaman acısız ve kanamasız olarak yapılabilmektedir. Özellikle ileri yaşlardaki kişilerde diş taşı oluşumu meydana gelmesi halinde daha etkili tedavi yöntemlerine başvurulması gerekmektedir.

Diş taşı temizliği kapsamında detertraj uygulamalarından en başarılı sonuçları almak için geniş tedavi seçeneklerine sahip klinikleri ve uzman diş hekimlerini tercih etmeniz gerekecektir Detertraj işlemleri başta olmak üzere ağız ve diş sağlığına yönelik her türlü şikayetiniz için kliniğimizi ziyaret ederek etkili tedavi yöntemlerinden hemen yararlanabilir ve tüm diş problemlerinden kurtulabilirsiniz.

Diş Eti Tedavisi

Periodontoloji ya da diş eti hastalıkları tedavisi olarak uygulanan tedavi yöntemleri günümüzde birçok kişinin daha sağlıklı dişlere sahip olmasını sağlamaktadır. Dişleri çevreleyen diş eti, kemik ve ligamentler ile ilgili tüm hastaların tedavisinde diş hekimliğinin bu bölümüne müracaat etmek gerekecektir. Diş fırçalama, diş ipi kullanımı ve diğer rutin diş bakım uygulamaları ile düzenli olarak diş hekimi ziyaretleriyle yapılan temizleme işlemleri çoğu zaman diş eti hastalıklarının önlenmesinde etkili olmaktadır.

En az dişler kadar diş etlerinde de meydana gelen problemler hastalarda ciddi sorunlara nedne olmaktadır. Diş etikleri tedavi edilmediği takdirde diş kayıplarının yaşanmasına kadar zorlu bir süreç ortaya çıkabilir. Diş eti tedavileri kapsamında en çok tercih edilen tedavi uygulamaları ise kısaca şunlardır:

  • Diş ölçeklemesi ve kök planlaması.
  • Cep küçültme ameliyatı.
  • Kemik grefti.
  • Yumuşak doku greftleri.
  • Yönlendirilmiş doku rejenerasyonu vb.

İnsan yaşamını olumsuz etkileyen diş eti problemlerinin ortadan kaldırılması için cerrahi ve cerrahi olmayan birçok yöntem uygulanabilir. Hastaların genel sağlık durumları ve ihtiyaca göre en uygun diş eti tedavisi yöntemleri tercih edilerek işlem yapılması gerekecektir.

Diş eti tedavisine birçok nedene bağlı olarak ihtiyaç duyulabilir. Diş etlerinde kızarıklık ve şişme, ağız kokusu, diş etlerinde küçülme, sıcak ve soğuğa karşı dişlerin hassasiyetlerinin artması gibi konular diş eti tedavilerine başvurulması gereken başlıca belirtiler arasında yer almaktadır.  

Kanal Tedavisi

Diş kanal tedavisi sonrası ağrı özellikle yanlış uygulamalar sonrasında hastalarda görülebilir. İlk günlerde ağrılar normal olsa da ilerleyen dönemde bu ağrıların devam etmesi halinde gerekli tedavilerin yapılması gerekecektir. Kanal tedavisi diş hekimliğinde endodonti olarak tanımlanmaktadır. Dişlerde ağrı, apse, yüzde şişlik gibi durumların ortaya çıkması halinde endodontik tedavilerin uygulanması gerekecektir. Endodonti tedavi, pulpadaki damar ve sinirlerin uzaklaştırılması, pulpa boşluğunun dezenfekte edilmesi ve kanalların genişletilerek dolgu malzemeleri ile doldurulması aşamalarını kapsamaktadır.

Enfeksiyonun ortadan kaldırılması ve dekontamine edilmiş dişin ilerleyen dönemdeki mikrobiyal istiladan korunması ile sonuçlanmasını bu tedavi ile hedeflenmektedir. Enfekte diş pulpası için uygulanan bir tedavi olarak kanal tedavilerine başvurulmaktadır. Kanal tedavisinin başarılı şekilde yapılması için uzman bir diş hekiminden yardım alınması şarttır.

Gelişmiş klinik olanaklarımız ve uzman diş hekimleri tarafından uygulanan kanal tedavileri ile hastaların eski sağlıklı dişlerine kavuşmaları ve diş kaybı yaşamalarının önlenmesi sağlanmaktadır. Ortaya çıkan birçok farklı ağız, diş ve diş eti probleminde olduğu gibi kanal tedavisi gerektiren konularda da erken dönemde müdahale son derece önemlidir.

İşlemin zorluğuna ve hastaların genel durumuna göre kanal tedaviisnin ortalama 30 ila 90 dakika arasında sürdüğü görülmektedir. Enfeksiyon oluşumu halinde diş hekimi tarafından dişi temizlemek için içine ilaç koyacağı için dişi kapatmadan önce bir hafta gibi sürelerde beklenmesi de mümkündür. Hastaların durumuna göre kanal tedavisinin kapsamı ve süreleri de farklılık gösterebilir.

Kanal Yenileme

Kanal tedavisi yenileme işlemleri diş hekimliğinde sık başvurulan yöntemler arasında yer almaktadır. İlk seansta kanallardaki kök kanal dolgu materyalleri bu tedavi kapsamında çıkarılmaktadır. Yerine bakterileri yok etmek ve enfeksiyon sorunun ortadan kaldırılmasını sağlamak için özel ilcalar yerleştirilerek dişin geçici dolgu malzemesi ile kapatılması sağlanır. 7 ila 10 gün sonra ise söz konusu ilaçlar çıkarılarak kanallar temizlenerek kanal dolgusuna başvurulabilir.

Kanal tedavisinin yenilenmesi gereken durumlar birçok farklı şekilde sıralanabilir. Özellikle kanal dolgusunun iyi bir şekilde yapılmadığı önceki uygulamalar kanal tedavisinin yenilenmesini gerektiren başlıca durumlar arasında yer almaktadır. Bu nedenle kanal tedavisinin mutlaka tüm imkanlara sahip kliniklerde ve deneyim sahibi diş hekimleri tarafından uygulanması şarttır.

Kanal tedavisinin bitiminden sonra dolgu ya da kaplama tedavilerinin yapımının gecikmesi halinde ve kanalın kontamine olduğu durumlarda kanal yenileme tedavilerine başvurulması gerekecektir. Hastaların çok daha sağlıklı dişlere kavuşmaları ve diş kaybı ya da daha kötü durumlarla karşılaşmamaları için kanal tedavilerinin ihmal edilmemesi gerekmektedir. Kanal yenileme tedavilerinde başarılı sonuçlar almak ve ilerleyen dönemde benzer sorunların yaşanmasının önüne geçmek için kliniğimizi ziyaret ederek başarılı kanal yenileme tedavilerinden yararlanabilirsiniz.

Estetik Diş Hekimliği

Estetik diş modelleri günümüzde gülüş tasarımı kapsamında birçok kişi tarafından tercih edilmektedir. Estetik diş hekimliği uygulamaları sanıldığının aksine sadece estetik kaygılar gözetilerek uygulanan bir tedavi yöntemi değildir. Bu tedavilerde hem hastaların sağlıklı ve güçlü dişlere sahip olması hem de daha estetik bir görünüme kavuşmaları sağlanır. Dişlerin estetik tedaviler ile güçlendirilerek ve yeniden tasarlanarak daha etkili bir gülüş elde edilmesi sağlanır.

Hastaların fenotipine uygun bir gülüş estetiğinin yakalanması ve daha sağlıklı dişlere kavuşmalarının sağlanması için estetik diş hekimliği kapsamında birçok farklı uygulaya başvurulabilir. Estetik diş hekimliği kapsamında yaygın olarak tercih edilen tedavilerden bazıları şunlardır:

  • Bonding,
  • Diş beyazlatma (blaching),
  • Diş kaplama tedavileri,
  • Pembe estetik,
  • Ortodonti,
  • Protez diş uygulamaları vb.

Estetik diş hekimliği tedavileri ile hastalarda çok daha başarılı bir estetik görünüm elde etmektedir. Estetik diş hekimliği kapsamında günümüzde birçok farklı yöntem uygulanabilmektedir. Temel hedef sadece estetik bir görünüm elde edilmesi değildir, aynı zamanda hastaların daha sağlıklı bir ağız ve diş yapısına sahip olmaları hedeflenmektedir.  

Estetik gülüş tasarımı hem fiziksel olarak hem de hastaların psikolojik olarak daha iyi hissetmelerini sağlar. Özgüveni artıran önemli bir unsur olan temiz ve sağlıklı dişler, estetik diş hekimliği uygulamaları sayesinde hastalara birçok yönden fayda sağlamaktadır. Estetik diş hekimliği uygulamalarından faydalanmak ve tüm bu avantajlardan yararlanmak için kliniğimizi tercih ederek daha estetik bir gülüşe sahip olabilirsiniz.

İmplant Tedavisi

İmplant yaptıranlar bu tedavi sonrasında elde ettiği faydalar ile uygulamadan büyük oranda memnun kalmaktadır. Günümüzde diş eksikliği birçok kişinin yaşadığı yaygın problemler arasında yer almaktadır. Diş eksikliğinde tercih edilen en yaygın tedavi yöntemlerinden biri olan implant tedavileri ise hastaların yeniden sağlıklı dişlere kavuşmalarını sağlamasıyla önemli bir uygulamadır. Gelişen teknolojiyle beraber günümüzde birçok implant çeşidi bulunmaktadır. Sayısız birçok marka tarafından üretilen bu implantlar arasından hastaların genel sağlık durumu ve ihtiyaca göre en doğru ürünlerin tercih edilmesi gerekecektir.

İmplant tedavisi, eksik dişlerin tedavisinde tercih edilen ve çene kemiği içine yerleştirilen titanyumdan yapılan vidalardır. Bu vidalar temelde diş kökü görevi görmektedir. Herhangi bir nedene bağlı olarak ortaya çıkan diş eksikliği sorununda implantlar ilgili bölgeye yerleştirilerek üzerine çeşitli protezler uygulanarak eksik dişlerin yerine yeni dişlerin gelmesini sağlayan bir yöntemdir.

İmplantların yerleştirilmesinin ardından bu vidaların üzerine diş protezi eklenerek tedavi tamamlanır. Hem hastaların eksik dişleri tamamlanır hem de eksik dişlerden kaynaklı çeşitli birçok bozukluk ortadan kaldırılır. Diş implantı özellikle iyi oturmayan protez ya da köprü dişlere iyi bir alternatif olacaktır. Dayanıklılığı ve tedavide gösterdiği başarı ile implant tedavilerine çok sık başvurulmaktadır. İmplant tedavileri hastalara hafif bir sedasyon verilerek uygulanmaktadır. Doğru ölçümler yapılarak kaliteli implantlar ile tedavi tamamlanmaktadır.

Çene ve Diş Cerrahisi

Ağız, diş ve çene cerrahisi uygulamaları oldukça hassas ve önemli bir diş hekimliği alanıdır. Diğer birçok diş hekimliği tedavisinde olduğu gibi bu uygulamalarda da ana hedef hastaların hasarlı dişlerinin kurtarılması olmaktadır. Ancak bazı diş problemleri bu kurtarmaları olanaksız hale getirmektedir. Özellikle 20’lik dişler olarak tanımlanan 3. molar dişler çıkacak yer bulmadığında yan dişlere de ciddi hasarlar verebilmektedir. Bu tür durumlarda mutlaka cerrahi yöntemlere başvurularak gömülü dişlerin çıkarılması ve diğer sağlıklı dişlerin korunması sağlanır.

Oral ve maksillofasiyal cerrahi olarak da bilinen ağız, diş ve çene cerrahisi, yüz, çene ve ağızla ilgili hastalıkların tüm tedavilerinde çeşitli uygulamalar ile hastaların yeniden sağlıklarına kavuşmalarını sağlar. Hastaların ilgili alanda meydana gelen tüm kusurlarının giderilmesi hedeflenmektedir. Ağızda ve çene bölgesinde meydana gelen tüm yumuşak ve sert dokuların hastalıklarından yaralanmalara, bozukluklardan diğer birçok sağlık sorununa kadar çeşitli durumlar için ağız ve çene cerrahisine başvurulması gerekecektir.

Gömülü dişlerin ameliyatlarının yapılması, kök ucu rezeksiyonları, çene kırıkları, kist ve tümör operasyonları, implant ameliyatları ve diğer tüm benzer bölge için cerrahi işlemler bu anabilim dalının uzmanlığına girmektedir. Hastaların daha sağlıklı ağız, diş ve çene yapısına sahip olmalarının yanı sıra estetik açıdan daha iyi bir görünüm elde etmeleri için de mutlaka cerrahi işlemlere başvurmaları gerekecektir.

Cerrahi operasyonların tümünde olduğu gibi bu uygulamaların da uygun klinik ortamlarda yapılması gerekmektedir. Klinik olanaklarımız ve uzman diş hekimlerimiz ile tüm ağız ve çene cerrahisini ilgilendiren konularda sağlık hizmetlerimiz devam ediyor.

Diş Protezleri

Damaksız diş protezi başta olmak üzere günümüzde özellikle ileri yaşlardaki hastalar için protez diş uygulamaları sıklıkla tercih edilmektedir. Dişlerin protetik uygulamalar sonrasında eski formlarında işlevsel ve estetik özellikler kazanması bu yöntemler ile mümkün hale gelmiştir. Eksik diş tedavilerinde yaygın olarak başvurulan bu yöntemler için farklı tür birçok protez diş çeşidi kullanılmaktadır. Hasta durumu, beklentiler ve ihtiyaca göre en doğru protezler belirlenerek hastalara uygulanmaktadır.

Diş protezlerini iki başlık altında toplamak mümkündür. Diş protezi türleri kısaca şöyledir:

  • Hareketli Diş Protezi: Total protezler, parsiyel protezler, immediat protezler, implant üstü protezler.
  • Sabit Diş Protezi: Zirkonyum restorasyonlar, laminate restorasyonlar vb.

Sabit protezler, ağız içine farklı yöntemler kullanılarak yapıştırılmaktadır. Hastanın kendi isteği ile bu protezler çıkmaz. Çoğu zaman diş kaybı az olan kişilerde uygulanan sabit diş protezleri, kişinin kendi dişi kullanılarak da üretilebilir.

Hareketli diş protezleri ise eksik dişler yerine geçen ve aparey olarak tanımlanan bir protez yöntemidir. Hastaların kendi istekleri ile çıkıp takılabilen ve doğal dişlerin olduğu ancak sabit protez için yeterli desteğin olmadığı durumlarda bu protezlere başvurulabilir.

Koruyucu Diş Hekimliği Tedavileri

Koruyucu diş hekimliği her yaş grubu için bireylerin ağız ve çene hastalıklarına yakalanmadan önce veya yakalandıktan sonra erken zamanda teşhis sonrasında uygulanan yöntemlerdir. Bu yöntemler ilerleyen dönemde diş hastalıklarının görülmesini engeller. Koruyucu diş tedavileri uygulamalarından bazıları şunlardır:

  • Fissur Sealent (Fissür Örtücü)
  • Flor Vernik ve Jel Uygulamaları
  • Bakteri Plak Boyamaları vb.
Çocuk Dişi - Süt Dişi
Diş Dolgusu
Diş Beyazlatma
Diş Kaplama
Diş Çekimi